Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararı hakkında Osman Kavala müdafilerinin basın açıklaması

AYM’nin Osman Kavala’nın tutukluluğunda hak ihlali olmadığı yönündeki karara karşı, başkanın da içinde olduğu 7 üyenin karşı oy gerekçesi, 23 Mart 2021 tarihinde yayımlandı. Başkan ve 6 üyenin suçlama ve tutuklamanın Anayasamıza, AİHS ve AİHM normlarına aykırı olduğunu net bir şekilde ortaya koyan görüşlerine rağmen çoğunluk, eylemden suça ulaşmak yerine sıradan gerekçelerle hak ihlalini sürekli hale getirmişlerdir.

Şerhte yer aldığı üzere:

“…somut başvuruyla ilgili en önemli mesele başvurucunun tutuklandığı siyasal veya askerî casusluk suçunun varlığına dair kuvvetli belirti bir yana basit şüphenin dahi ortaya konulamamış olmasıdır.” - Başkan Zühtü Arslan

“…suçlamaya konu olup fail tarafından elde edilmesi amaçlanan devlet sırrının hangi konuda, hangi kurum nezdindeki hangi gizli bilgiler olduğu ve bu bilgileri elde etmek için hangi icra hareketinde bulunulduğu hususunda tutuklama kararı veya diğer soruşturma belgelerinde herhangi bir iddia, bilgi, belge veya emare yer almamaktadır.”  - Başkan Vekili Hasan Tahsin Gökcan

“Bu şekildeki yaklaşımlarla kişilerin kendi toplumları veya başka toplumlar üzerindeki sosyolojik, antropolojik, tıbbi veya hukuksal alanlardaki bilimsel veya kültürel çalışmaları hakkında da toplumun sinir uçlarının araştırıldığı ve toplumsal-kültürel sırların yabancılarla paylaşıldığı gibi isnatlarda bulunulması mümkün olabilir. Böyle bir yaklaşımla suçlanamayacak kimse kalmayacağı gibi bu mantık benimsendiğinde, söz konusu sivil toplum faaliyetlerine katılanlar hakkında da suça iştirak isnadında bulunulması gerekir.” - Başkan Vekili Hasan Tahsin Gökcan

“Kafka’nın Dava romanında Josef K. kendisini aniden bir hukuk sarmalının ve labirentinin içinde bulmuştu: “Josef K. bir hukuk devletinde yaşıyordu… bütün kanunlar sapasağlam yürürlükteydi …”  Somut olayımızda başvurucunun neredeyse aynı olguya dayalı suçlamalarla ve kuvvetli şüphe uyandıracak önemli yeni deliller ortaya konulmadan iki kez tahliye edilip üç kez tutuklanması da Kafkaesk bir hukuk sarmalına benzemektedir.” - Üye Engin Yıldırım

Hak ihlaline dair bu görüşler, her ne kadar Osman Kavala’nın tutukluluk durumunu değiştirmese de, çağdaş hukuk normlarının sahiplenilmesi konusunda umut vericidir. AYM kararının muhalefet şerhinde belirtilen güçlü ve cesur görüşlerin, Türk yargısının işleyişinde hak ettiği yeri alması en önemli beklentimizdir.

Osman Kavala müdafileri